seyyar
bir aşk hikayesi yazmak istedim,
ama o kadar iyi bir şair değilim
tüm küçük jestlerim dönüşürken klişe saçmalıklara
devrik tümceler bana çok eski sözcükleri getirdi
uyuyordum, fark etmedim
senin için de fark etmezdi zaten
şu yaşam denen koca oyunun içinde
zaman çalan bir adam
ve mutluluk satan küçük bir kız
herhangi bir an’da karşılaşmışlar
sonrasını hatırlamıyorum
ve şu sırtımdaki çantadan başka bir şeye sahip olmadım ben, hiç
ne kendime, ne bir kadına, ne herhangi bir an’a
bilirim bir nehrin kıvrımlarınca akar zaman, ben savrulurum
bilirim düşler kurarken ben şu yerküre çalar götürür kadını
bilirim birazdan bitecektir bir martı telaşında her an
daha bir çok şeyi bildiğim gibi,
bu yüzdendir tüm geri çekilişlerim
anımsadığında ihtişamını yitiren o masumiyet çiçeği gibi..
sana bir masal anlatmak isterdim,
zaman geçi beş geçmeseydi
mesela derdim ki,
kahve içmeyi özledim seninle
sadece seni dinlemek için geldiğim
o küçük kaçamakları
niye geldiğimi bilmemeyi
sana göstermek zorunda olmadığım
o küçük his tomurcuklarını
oyunsuzluğu, kuralsızlığı
hikayelerini, sesini, ukala cevaplarımı
o hiç bir şeye ait olmayan an’ın
birazdan bitecek olmasındaki telaşı..
anımsardım sonra belki de,
bana bir şey demiştin,
hayatımda duyduğum en saçma şeydi
öyle saçmaydı ki, anlamadım
öyle saçmaydı ki, ilk defa bir şeyden pişman oldum
öyle saçmaydı ki, sanki daha önce bir kadının
bana bir şey söylememiş olduğunu fark ettim
öyle saçmaydı ki, belki de ilk defa birisine sarılmayı istedim
ve öyle saçmaydı ki, o an bin kere tekrarlansa
yine de sana bir cevabım olmazdı
bir an’ın anlamının, söylenenlerden geçmediğini farkedişimdi,
sana bir aşk hikayesi yazmak istemenin,
aslında en büyük günahım olduğunu anımsadım
çünkü her aşık sevdiğini öldürür derler
önce kim çekti silahını bilmiyorum
ama ne zaman, nasıl olacağını anımsadım
utancından yüzümün kızarışını
sana bakamayacağımı gördüm
binlerce gün konuşmasa
yüzlerce an’dan da saklasa
benliğiyle bile unutsa
insanın o eski hikayenin içinde dönüp duracağını
her şeyi anımsadım,
sonra geri geri yürüdüm tüm an’ların içinde
hatırladım, unuttum, ekledim, çıkardım, sildim ve sustum.
sonra zaman çalan bir adam,
ve mutluluk satan küçük bir kız
herhangi bir an’da karşılaştılar…